Bejan Matur

Issue #
6
February 28, 2015

DÜNYADA OLMAK ACIDIR. ÖĞRENDİM./To Be In The World Is Pain

Yeryüzündeki tüm kızıl taşlara
Tanrının kanı sürülmüştür.
Bu yüzden kızıl taşlar
Çocukluğumuzu öğretir.
Tanrı, biz çocukken,
Yanımızda dolaşır.
Küpemize dokunur
Ve kolyemize.
Pabuçlarımıza ve kurdelamızın
Kızçocuk olmak kıvrımına girer
Saklanır.

Kızıl bir elbise ve yatak almalıyım,
Kızıl bir yüzük,
Ve lamba.
O zaman olmalı ki,
Annenin zamanı başlar ve tükenir.

Beklemeyi bilen kan,
Taş olmayı da bilir.
Dünyada olmak acıdır. Öğrendim.

Kızıl karanlık
Mavi karanlık
Ve başlangıç
Bir anlamı olmalı ki bunların,
Bırakmaz bizi annemiz ve tanrımız.

All the red stones on earth are smeared
with blood of the god.
And that’s why red stones
teach our childhood.
When we are children, the god
walks beside us.
He touches our ear-rings
and necklace.
He enters and hides in our shiny shoes
and the folds of our childish ribbon.

I must buy a flame-red dress and bed,
a red ring
and lamp.
There must come a time
when the mother’s time begins and ends.
The blood that knows how to wait,
also knows how to be a stone.
To be in the world is pain –
this I have learned.

Red darkness
blue darkness
and the beginning,
the meaning of these must be
that they never abandon us,
our mother and our god.


Translated from Turkish by the author

<previous
next>
There is no previous item
Go back to Top Menu
There is no next item
Go back to Top Menu